Konuyu Değerlendir
  • 0 Oy - 0 Ortalama
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

ULUDAĞ - GÖLLER BÖLGESİ - 16.06.2020 - Gezi Raporu
#1

Üzerinden 4 ay gibi bir zaman geçmesine rağmen, hala aklımdan çıkmayan müthiş bir gezinin raporunu yazmak için anca zaman ayırabildim. Aklımda kalan tüm detayları ile yazıp size yaşadığımız macerayı anlatmak için sabırsızlanıyorum. Öncelikle bu rotayı yapmamıza ön ayak olan, beni gaza getiren HASAN AKÇAY kardeşime sonsuz teşekkürler ediyorum. Böyle bir doğal güzelliği sanırım uzun zaman denk getirip te göremem birdaha.

Planlama çok spontane oldu. Hafta sonu yine bi yerlerde günübirlik gezerken, "gider miyiz?" "gideriz" "nası gitçes? "du bi bakalım?" ile başlayan sohbet sonunda SALI günü haftaortasında kaçamağa dönüştü.

Sabah erkenden Eskihisar Feribot İskelesinde buluştuk. Rotamız klasik Bursa rotası. Fakat hedef Saitabat Köyü.

201006053133%7C02.jpg

Dağ yolu başlamadan önceki son yerleşim yeri burası. Köye vardığımızda, caminin yanındaki köy kahvesinde oturan köy eşrafı ile sohbet muhabbet edip çıkacağımız yolun durumu hakkında konuştuk. Dedelerin bazıları çıkarsınız yl açık diyorken diğerleri daha yol açılmamıştır çıkamazsınız diyerek moralimiz bozdu. Ama biz bikere çıkacaz dedik zirveye. O gölleri görmeden gelmeyeceğiz. Hedef bu. Gerisi kısmet. Kaldığımız yere kadar gider olmadı çevirir motorları döneriz. Ne yapalım?

201006053152%7C03.JPG

Amcalarla sohbet muhabbeti bitirip, termosumuza da çayımızı doldurduk, düştük yola. İlk etap sık ormanın içinden, su yarıklarından ve kesilmiş odun parçalarının arasında tırmanma ile başladı. Sık virajlar, bol taşlı su kanalları ve muhteşem doğası ile ULUDAĞ bizi içine çektikçe çekiyordu. Biz tırmandıkça doğa daha bir yeşeriyordu. 

201006053154%7C04.jpg

Bu sık ve yemyeşil orman yaklaşık 40 dakikalık zorlu bir parkurla devam etti. Bir süre sonra, rakımın iyice yükselmesiyle, sık orman yerini yeşil çimenlerin süslediği tepelere bıraktı. Gözün alabildiğine yeşil, yer yer karla kaplı bu tepeler muhteşem görünüyordu.

201006053213%7C05.JPG

Tam bu noktada, biraz mola verdik. Fotoğraf karelerine ve kelimelere sığmayan, olanca ihtişamıyla ULUDAĞ - Göller Bölgesinin zirvesine giden yol boylu boyunca önümüzde duruyordu. Durup biraz fotoğraf çektik ve dinlendik.
201006053236%7C06.JPG

Sık ormanın bitip sanki bir çizgiyle çizilmiş gibi yerini yeşil çimenliklere bırakması çok ilginç gelmişti ilk başta. Ama manzaranın tadını çıkarırken bu düşünceler uçup gidiverdi oturup 10 dakika boyunca sadece manzarayı seyredip hayranlıkla etrafımıza baktık.

201006053147%7C07.JPG

Keyfimiz gıcır, Hasan yerinde duramıyor. Bir o kayanın üstüne çıkıyor, bir bu kayanın tepesine zıplıyor. Bir pozlar bir pozlar aman Allah'ım. Yollar bizi zorlasada keyfimiz çok yerinde. Ama daha yolun yarısındayız. Artık molayı bitirip ikinci parkura başlamalıyız.

201006053223%7C08.JPG

Arkamızda bıraktığımız zorlu bir parkurun ardında 30 - 40 santimlik su geçişleri ile durum iyice zorlaşmaya başladı. Ama şu akan derenin buz gibi sularına ağzımızı dayayıp su içmenin keyfi bence herşeye değer.

201006053243%7C09.JPG

Kazasız belasız geçişleri tamamladık. Suyumuzu kana kana içtik. Taşlı yolları, tepeleri aştık. Zirvedeki KARA GÖL'e artık çok az bir yolumuz kaldı. Yol üzerinde TARIM ve ORMAN Bakanlığının Resmi aracı bize motorlu taşıtların yola devam etmesinin yasak olduğunu ve geri dönmemizi söyledi. Sonra biraz daha sohbet edince durumun aslında zirveye günübirlik yada konaklamalı gelen ziyaretçilerin (her yerde yaptıkları gibi) çöplerini bıraktıkları, düzensiz ateş yaktıklarını ve bunun yasak olduğunu anlattı. Bizle sohbetinin ardından baktı bizden zarar gelmeyecek, yukarı çıkmamıza izin verdiler. Onlarda KARAGÖL civarına kadar bizimle geldiler ve yuakrıda kendi yolalrına döndüler.
Malesef ülkemizde bilinçsiz olan bir kısım insan, elimizdekilerin kıymetini bilmedikleri için bu doğal güzellikleri yakıp ,yıkıp geçiyorlar. Buradan ufakta olsa sesimiz yettiğince insanlarımızı uyarmakta fayda var. Lütfen doğal güzellikerimizin kıymetini bilelim. 

201006053232%7C10.JPG

İşte karşımızda tüm ihtişamı ile KARA GÖL. Burası araç ile gidilebilen ve zirveye en yakın noktalardan bir tanesi. Bu fotoğrafı çektiğim noktada oturup, aşağıda doldurduğumuz termosun içindeki sıcacık çayımızı, köyden aldığımız ekmek, domates ve peynir ile katık edip öyle bir keyif ile içtik ki, şu an hala o anın verdiği mutluluğu hissediyorum. 

201006053237%7C11.JPG

Biraz tepeye doğru tırmanıp, panaromik çektiğim bu fotoğraf bana ne kadar şanslı olduğumu tekrar tekrar hatırlatıyor. Çok az insan bu fırsatı bulup buraya gelme şensina sahip oluyor. Her aklıma geldiğinde tekrar tekrar kendime iyiki gitmişiz, iyiki yapmışız bu deliliği diyorum. Hasan kardeşime ne kadar teşekkür etsem az. 

201006053254%7C12.JPG

Eh tabi arada şekilli şukullü pozlar vermek bizim de hakkımız. Bizde burdaydık demeyelim mi yani??

Çayları içip yeme işinide halledince biraz da dinlendik. Bir süre sonra ilerideki diğer gölleride görmek için toparlanıp yola çıktık.

201006053244%7C13.JPG

Diğer göllerin yanından akan, kar sularının erimesiyle oluşan dereler ve kar yığınları muhteşem görünüyordu. Üstlerinde yürümeye çalıştık fakat çok ta güvenli görünmediği için vazgeçtik.

201006053256%7C14.JPG

Araçlarla çıkılabilecek son noktaya kadar geldik. Burdan sonrası için, motosiklet ile devam etmenin tek yolu, uygun lastik ve yeterli miktarda yürek olduğu için biz halimizden son derece memnun bir şekilde etrafımızı seyredip içinde bulunduğumuz anın keyfini çıkarıyorduk.

201006053258%7C15.JPG

Bulunduğumuz noktada rakım 2216 metre olarak gösteriyordu benim Navigasyon. Fakat Hasan'ın kol saatinde rakım 2300küsür olarak gösteriyordu. Bu arada zirvede hava baya soğuktu. Tabi önceden hazırlıklı olduğumuz için yanımızda termal içliklerimiz vardı. Hava sıcaklığı 12-13 derecelere kadar düştü. Kıyafetlerimiz uygun olmasa zirvede geçirdiğimiz zaman ısdırap olabilirdi.

201006053257%7C16.jpg

Bu arada biz zirvede otururken, iki motor daha geldi. Biraz sohbet muhabbet ettik. Arkadaşlar CRF BURSA grubunun yöneticileriydi. Meğersem her sene CRF BURSA olarak zirveye bir etkinlik düzenliyorlarmış. Bizde Hasan'la gaza gelip kesin bizde gelmeliyiz o etkinlie dedik. Ama o başka Gezi Raporu'nun konusu. Aza daha sohbet edelim, gezelim, etrafı keşfedelim derken iki motorcunun daha zirveye doğru yaklaştığını gördük. Onlarda gelince birazda onlarla sohbet edelim dedik. 

Motosiklet kullanıcısı olmanın çok ilginç bir özelliği var. Her nerede olursa olsun, her ne kullanıyorsa kullansın, önyargılardan uzak ve karşılıksız bir sohbet ortamı oluşturuyor. ULUDAĞ'ın zirvesinde birden 6 kişi oluverdik. Farklı coğrafyalardan, daha önce hiç karşılaşmamış bi grup geri dönüş yolunu beraber yapmaya karar verdik.

201006053306%7C17.JPG

İniş sırasında, su geçişlerinden birinin önünde durup fotoğraf çektirdik. Bu anı ölümsüzleştirmek ve yaşadığımız ortak heyecanı hiç unutmamak için, bu güzel insanlarla birlikte bu karenin içinde olmduğumu bilmek beni çok sevindiriyor. Bu fotoğrafa her baktığımda yüzümüzdeki ifade ne kadar şanşlı olduğumuzu bana birkez daha hatırlatıyor.

201006053257%7C18.JPG

İniş parkurunu tamamladıktan sonra Saitabat Köyü'de ki kahvede hem yorgunluğumuzu atıyoruz hemde demli bire çay içip koyu muhabbetlere dalıyoruz. Laf lafı açıyor. Kim? Neymiş? Ne iş yaparmış? Nerden gelmiş? Nereye gidiyormuş? derken epeyce zaman geçti. Artık vakit geldi. Akşam olmadan herkes evine varmak, günü yorgunluğunu sıcak bir duş alıp atmak ve yaşadığı anları sindirmek için biraz yanlız kalmak istiyor. Dönüş rotamızda geldiğimiz ile aynı idi.

201006053309%7C19.jpg

Yolda geçirdiğimiz her an, geride bıraktığım günü düşündüm. Biz o rampaları nasıl çıktık? O su yarıklarından nasıl geçtik? Bol taşlı dik yokuşlardan nasıl indik? Su geçişlerini nasıl becerdik? Zaman nasıl geçti anlamadan bir baktım ki feribot iskelesindeyiz.

201006053308%7C20.JPG

Gün batarken evimize vardık. Yorgunduk ama her anına değecek bir gün geçirmiştik. Umarım bir sonraki maceramızda sende bizimle bu anımıza ortak olmuşsundur. Bir sonraki gezimizde görüşmek üzere..
Ara
Cevapla
#2

eline sağlık hacım yine döktürmüşsün fevkaladenin fevkinde bir gezi olmuş tekerinize sağlık.
Cevapla
#3

Senle çok keyifliydi be inşallah tekrarları nasip olur yine...

SNE-LX1 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Ara
Cevapla
#4

Resimlere ve yazılanlara bakınca çok güzel bir gezi olduğu belli oluyor, emeklerinize sağlık. İnşallah dernek olarak da bir tekrarını gerçekleştirebiliriz...

Nasuf KIRLAR

Adventure may hurt you, but monotony will kill you...

Macera seni incitebilir fakat monotonluk seni öldürür...
Ara
Cevapla
#5

Dolu dolu bir gezi olmuş tekerinize sağlık  :alkış: :alkış:
Ara
Cevapla


Benzer Konular...
Konu: / Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
Son Mesaj Yazar: Barış
01-06-2018, 10:30 PM
Son Mesaj Yazar: senturk_69
03-27-2013, 09:52 PM
Son Mesaj Yazar: SEYFO
07-06-2011, 08:26 AM

Hızlı Menü:


Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar): 1 Ziyaretçi