Konuyu Değerlendir
  • 0 Oy - 0 Ortalama
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Gebze-Akdeniz-Ege Turu 2.450KM
#1

Her zaman olduğu gibi Ocak ayının bitmesi ile acaba yazın ne yapsam nereye gitsem diye düşünmeye başladım ve daha sonra her yıl yıllık iznimde bir haftalık tatilimi Ege yada  Akdeniz de bir yerlere gidiyorum dedim. Bu sene ikisini birleştirebilir miyim acaba diye düşünmeye başladım. Aslında beni düşündüren 1 haftada böyle bir tur yaparsam bana eziyet olur mu keyif alır mıyım düşüncesiydi.
 
İlk olarak rota belirlendi sonra rotalar üzerinde konaklamalar , yemek yenecek veya gidilecek yerler derken baktım gerçekten ben bir hafta Akdeniz-Ege turunu yaparım duygusu oluştu. Rotayı belirlerken konaklama yerleri arasında 2 saatlik bir sürüşün olmasına dikkat ettim. Çünkü fazlası hem keyifsiz olacaktı hem de gideceğim yeri düzgün bir şekilde gezemeyecektim. Sonuçta motora niye biniyoruz ki değil mi sadece keyif almak için.
 
Rotanın en keyifsiz ve yorucu kısmı haritada da görüleceği üzere başlangıcıydı aslında. Çünkü Gebze'den yola çıkıp direk İlk konaklama yerim olan Olimpos' a gidecektim. Buda normal bir sürüşle 10-11 saati buluyordu.
 
[attachment=220]
 
Sabah saat beş de yola çıkmayı planlamıştım. Sakarya yol ayrımına kadar Kulüp üyesi Alperen Sungur ve Alper kaya kardeşlerim bana refakat ettiler. Onlarda aynı gün 10 günlük bir Karadeniz turuna başlamışlardı. Onlarla güzel bir yolculuk ve kahvaltıdan sonra Ben Antalya 'ya onlarda Karadeniz' e doğru rotalarını çevirdiler.
 
 
[attachment=221]
 
 
Antalya yoluna gidecek olanlara şimdiden bilgi vereyim Sakarya' dan Eskişehir girişine kadar her yerde EDS radar sistemi mevcut. Bu nedenle o yollarda ve tabi ki geri kalan yollarda da hız limitlerine uyun derim. Antalyay' ya kadar herhangi bir sorunla karşılaşmamıştım şükür. Yalnız Antalya' ya doğru inerken çok fena bir şekilde uyku bastırdı. Hem havanın sıcak olması hem de  gece uykumu tam alamamam nedeniyle gözlerimi açamaz hale geldim. Bu şekilde yola devam etmek tehlikeli olacağından bir ağaç gölgesinin altına motorumu çektim ve 30-45 dakika kadar gözlerimi dinlendirdim. Siz siz olun uykunuz geldiğinde kesinlikle yola devam etmeyin. Ben bir açılırı diye denedim ama bir virajda azdaha kaza yapacaktım. Bu nedenle hemen biyerde durdum ve dinlendim.
 
Öğleden sonra saat 5 gibi Olimpos' da konaklayacağım Kadir's Family House adlı konaklama yerine vardım. Artık okadar yorulmuştumki motor montunu ve kaskı çıkardım yatağa uzandım gözlerimi açtığımda akşam saat 9 olmuş   . Konakladığım yerdeki akşam yemeği çok güzeldi. Güzel bir akşam yemeğinden sonra akşamları yapılacak en güzel aktivite  Olimpos' a 20km uzaklıktaki çıralı Yanartaş' a gitmek oluyor. bende herkes gibi 45 dakikalık tırmanışdan sonra Yanartaş bölgesine vardım vardım ama birde bana sorun. Çıktığınızda kalbiniz hala atıyorsa şanslısınız.   Ama çıktığınıza değiyor açıkçası. Ormanın için de binlerce yıldır kayaların arasından yanmaya devam eden dünyanın ilk doğal ateşi ( ben Kültür Bakanlığı'nın yalancısıyım) ile karşılaşıyorsunuz. Her yerde irili ufaklı ateşler var. Sessiz ve dinlendirici bir ortam. Oraya çıkanlarda bu huzura sanki tembihlenmiş gibi uyuyorlar. İnsan hakikaten bir tuhaf oluyor. Dünyanın merkezinden yola çıkan bu ateş ne şanslıyız ki bizim ülkemiz topraklarında bir yerden çıkmış ve bizde bunu görmek şansına kavuşmuşuz. Orada takriben 2 saat kadar oturduktan sonra inişe geçtim. Sizlere bir dip not vereyim çıralıya akşam giderseniz kesinlikle yanınızda bir fener olsun. Çünkü yolda hiç ışık yok. Yol ormanın içinden gittiği içinde ne yıldızlar ne de ay yolu aydınlatıyor. Ayrıca Çıralının girişinde bulunan büfede her şey pahallı olduğundan Çıralının içinden geçerken almanız gerekenleri ( özellikle su ) alın derim. nerede kalmıştık. Hee inişe geçmiştim. İniş haliyle basit ama yavaş oldu. Çünkü yokuşlar biraz dik ve yol patika olunca ayaklar kaya biliyor. Olimposa tekrar geri döndüğümde olimpos' da akşam yapacağınız iki aktivite var ya erkenden odanıza yada çadırınız gidip uyuyacaksınız yada  bazı işletmelerin tesisleri içinde bulunan bar tarzı yerlere gideceksiniz. Ben genelde Olimposda ya Kaktüs' e yada Kadir' in yerinde olan barımsı   yere gidiyorum. Fiyatlar uygundur öle gözünüz korkmasın.
 
Sabah sessiz sakin bir yerde gözlerinizi açıyorsunuz. Tabi ağustos böcüklerinin sesini saymazsak. Denize gitmek için biraz yürümeniz gerekecek. Çünkü Olimpos bir tarihi şehrin kenarına kurulmuş bir yerleşim. Tarihi yer de sizin kaldığınız yer ile deniz arasında kalıyor. Denize gidebilmek için buranın içinden geçiyorsunuz. Ve o kadar güzel bir anki sanki o devierde yaşıyormuşsunuz da denize doğru yürüyormuşsunuz hissi uyanıyor. Tabi bu entelektüel düşünceninde bir bedeli var tabi. Kültür Bankanlığımız girişe bir gişe koymuş ve gelen vatandaştan bir ücret talep ediyor. Bilet alırdsanız bilet fiyatı 30TL idi. Ama bir yıllık müze kart alırsanız 50TL ödüyorsunuz. Ben her yıl müze kart alıyorum para verdiğim için de paranın hakkını almak için tüm müzelere giriyorum . Eğer İş Bankası Maximum kredi, kartınız varsa o kartında Müze Kart özelliği mevcut bir ay boyunca müzelere ücretsiz gire bilirsiniz. Hakikaten Olimpos gezilip görülmeye değer bir yer. Ayrıca sahili ve denizde çok temiz. Aslında yasak olmasa Çadır kurmak için çok elverişli biryer. MNe yazık ki hem sit alanı olması hem de Caretta Carettalar' ın yumurtlama bölgesi olması nedeni ile çadır kurmak ve kamp yapmak kesinlikle yasak. Bence de çok doğru bir karar.
 
[attachment=222][attachment=223][attachment=224][attachment=225]        
 
 
Resimlerden de anlaşılacağı gibi hakikaten güzel bir doğası var. Olimpos' da 2 gün geçirdikden sonra rotamı en sevdiğim yer olan Kaş' a çevirdim. Olimpos Kaş yolu arasında yol çalışmaları mevcut olduğundan çok dikkatli olmanızı tavsiye ederim. Olimpos-kaş rotasını sorunsuz bir şekilde tamamladıktan sonra kaşa tepeden bakabileceğiniz seyir noktasında durmanızı tavsiye ederim. Kaşın tüm güzellikleri ayaklarınızın altında olacaktır.
 
[attachment=226]
 
Kaş' da çadır kurmak için benim mekanım Kaş Campig'dir. fakat bu gidşim de yer olmadığından ve benden bir gün Kulübümüz üyesi Volkan Kaya kardeşim ve eşi Kaş' da Olimpos Camping isimli kamp alnında konaklama yapmışlardı. Sağ olsunlar benim için de yer ayırttılar ve bende direk oraya gittim. İyi ki de gitmişim çünkü hakikaten tuvalet ve banyoları o kadar temizdi ki hayret ettim. Kamp sorumlusu olan arkadaş sağ olsun benimle çok ilgilendi. Çadır başı ücret olarak 50TL bir ücret ödedim. Bu kamp alanının diğerlerinden en önemli farkı kendisine ait bir plajının olması ve şezlong ve şemsiyeye para verilmemesi. 2 gün kaşda çok eğlendim. Daha önce Gebze' de yaşayan ve şimdi Kaş' da hayatını sürdüren Üyemiz Ömer Faruk İkiz kardeşimle orada görüşme fırsatımızda oldu. Kendisi orada Doağadayız biz firmasının rehberliğini yapmaktadır. Bana Kekova' dan kalkan deniz turunu ayarladı. Kekova' ya kendi vasıtanızla gitmenizi öneririm. Çünkü çok güzel bir rotası var.  Kekova turunu kesinlikle tavsiye ederim. Özellikle Simena kalesi görülmeye değer bir yer. Buranın en önemli özelliği  sadece deniz yolu ile gidebilmeniz. Kalenin en üst noktasından kaşım tüm güzellikleri görünüyor. Size tavsiyem kaleden aşağı inerken köylülerin sattığı keçi sütünden yapılmış dondurmayı yemeniz. Benim favorim limonlu naneli dondurma oldu. Tur sayesinde çok güzel yerler gördüm ve eğlendim.
 
 [attachment=227][attachment=228][attachment=229]
 
Çok güzel anılar ile kaşa veda ettikten sonra güzel koylar virajlar eşliğinde rotamı Fethiye Ölüdeniz' e doğru çevirdim.

Kaş Fethiye arasında ki virajlar mükemmel, mükemmel olduğu kadar da tehlikeli. Çünkü bazı yerlerde virajlar çok dar bu nedenle karşıdan araç geldiğini göremiyorsunuz çizgiye yakın viraj alırsanız karşıdan gelen araçla çarpışma ihtimaliniz yüksek bu nedenle limitlerinizi biraz düşürüp manzaranın da keyfini çıkararak yol alırsanız emin olun hem siz hem de artçınız bundan çok keyif alacaktır. Virajlarda ne yazık ki resimler yok çünkü şu virajı da alayım bu virajı da alayım derken baktım virajlar bitti ::)

Kaş' dan Fethiye2 ye giderken yol üzerinde Xanthos antik Kentini kesinlikle görmenizi tavsiye ederim. Ama öncelikle internetten kısa bir tarihini okursanız ne kadar trajik olaylar yaşandığını göreceksiniz ve oraları gezerken o olaylar gözünüzde canlanacaktır. Giriş her zaman ki gibi devletimizin belirlediği giriş ücretine tabi . Ama burada da Müze Kart ile giriş yapabilirsiniz.( Resimleri teknik nedenden dolayı yükleyemiyorum. İlerleyen zamanlarda eklenecektir.)

Bu güzel tarihi mekanı gezdikden sonra Fethiye' ye doğru yoluma devam ettim. Fethiye' de Booking'den yer  ayırtmıştım. 2 gece için kahvaltı dahil 170-TL fiyat ödedim bence makul bir fiyat oldu. Otelim Ölüdeniz mahllesindeydi. Burası bildiğiniz İngiliz işgaline uğramış gibi bir yerdi. Hiç bir yer de Türkçe tabela yok her yer de menüler dahil İngilizce var. İnsan biraz buruklaşıyor aslında tamam turizm için yapıyoruz ama diğer turistik ülkelerde kendi dillerini bu kadar gaddarca  yok ederek sırf ticari kaygılardan dillerini ortalıktan kaldırmamışlardır. Türkçe olan tek şey  Atatürk büstünde yazan "Ne Mutlu Türküm" yazısıydı. Gerçi bu da epey bir ironikdi. Fethiye' de ki gece anlayışı tamamıyla İngiliz kültürünü baz alarak hazırlanmış. Herkes masaların üzerine çıkarak eğleniyor. (ben bunu pek anlamadım) Akşamlardan fazla keyif alamadım. Ama Fethiye' nin gezilecek yerleri çok bu nedenle fazlada üzülmedim açıkçası.

Sabah erken kalmanın bir nedeni yok aslında. Çünkü gezilecek en uzak nokta 1 saat uzaklık da. Hava sıcak olduğundan ben öğleden sonra saat 2 de yola çıktım hep.

Fethiye' de Kaya Köyü merak ediyordum. Dedim bu sefer hiç bir şey Kaya Köy' ü gezmemi engelleyemez. O kadar da havaya girmeye gerek yokmuş çünkü kaldığım yere sadece 7 dakika uzaklıktaymış :) Kaya köyün girişinde her zaman ki gibi devletimiz bir gişe koymuş ve köye girişden 5 TL alıyor. Ama sorun yok burada da Müze Kart geçiyor. Köyün girişinde bakkal var. Size tavsiyem giriş de yanınıza bol su almanız. Çünkü sürekli sıcak da bayır tırmanıyorsunuz. Benden söylemesi. 

Kaya Köy eski bir Rum Köyü. Mübadele zamanında burada bulunan Rum vatandaşlarımız Yunanistan' da Bulunan Türk vatandaşlarımız ile karşılıklı değişim yapıldığından köy yeni gelen TÜrk vatandaşlarımıza veriliyor. Yeni gelen halk hava şartlarını beğenmediğinden belli bir süre sonra köyü boşaltıp farklı yerlere göç ediyorlar. Bu nedenle köyde şuan da yaşayan kimse yok. Köyün hakim noktasında bulunan bir evin çatısından tüm Kaya Köy' ü göre bilirsiniz. Şuanda köyde bulunan kilise restore ediliyor diye kapalı ama hernehikmetse etrafta restore edildiğine dair hiçbir malzeme ve çalışan   yok. Size tavsiyem ben öle yaptım kilisenin duvarından bahçesine atlayarak girmeniz. Çünkkü hakikaten güzel bir yapı.  Köyden aşağı doğru indikçe küçük bir kilise daha var. Onun olduğu yerde sağlam kalan tek Rum evi var. İçini ücretsiz gezebiliyorsunuz. Hatta eskiden o evde oturanların bir iki resmide mevcut. Evin içine girince hakikaten orada yaşayan insanların nasıl bir hayat sürdüğünü mübadelede yaşanan acıları hissede biliyorsunuz.

Köyü detaylı gezmek 2 saatinizi alıyor. Tavsiyem detaylı gezmeniz.

Köyü gezdikden sonra saat 5 olmuştu zaten. Oradan da eee artık serinleme vakti geldi diyerek ölü denize serinlemeye indim. İyi ki de öle yapmışım. Hem plajda öle kalabalık yoktu hem da deniz akşam çok güzeldi. Size naçizane tavsiyem sabah köyü gezin akşama ölü denize inin.

Denizden sonra güzel bir akşam yemeği yemek isterseniz Fethiye' ye inmenizi tavsiye ederim. Hem ucuz hem de bir çok seçenek mevcut.

Fethiye' den öğleden sonra iki gibi yola çıktım. Yolumu son durak olan Ayvalık' a doğru çevirdim. Uzun ve yorucu bir yol beni bekliyordu.  bakalım Ayvalık' da beni neler bekliyordu...






 

 

Yazımın devamı gelecek lütfen beklemede kalın...
 
Ara
Cevapla
#2

hacım devamını merakla bekliyoruz ...
Cevapla
#3

Guzel gezi olmus. Muratim devamini bekliyoruz


Sent from my iPhone using Tapatalk
Ara
Cevapla
#4

Güzel gezi muhteşem rota.
Tekerine sağlık Murat abi. Geçenlerde olimpostaydim gece 10 11 den sonra plaja ücretsiz girebilirsiniz. Sabah 10dan sonra geceye kadar girişler ücretli oluyor. Kaş'ta tekne turu için bilmeyen varsa sabah en geç 10:30 tekneler kalktığı için bir gün önceden rezervasyon yapmalısınız.
Devamını bekliyoruz...


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Ara
Cevapla
#5

Murat, öncelikle kazasız belasız geri geldiğine sevindim.

Güzel bir rota, herkesin gitmek isteyeceği.
Fotolar ve rapor da harika. 
Ellerine, emeğine sağlık.
Ara
Cevapla
#6

çok güzel bir gezi olmuş kardeşim emeğine sağlık. önümüzdeki sene nasipse bende katılacağım bu rotaya.
Ara
Cevapla
#7

Harika gezi olmuş emeğine sağlık. Devamını 4 gözle bekliyorum... :hö:

"Zaman sessiz bir testeredir." Immanuel Kant
Ara
Cevapla
#8

Güzel rota, Turun geri kalan yazısını merakla bekliyorum..

Ayvalık yazısını merak ediyoruz değil mi arkadaşlar....

160711104912_imza3.JPG
Ara
Cevapla


Benzer Konular...
Konu: / Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
Son Mesaj Yazar: Barış
01-06-2018, 10:30 PM
Son Mesaj Yazar: yusufaltansahin
06-02-2016, 03:02 AM
Son Mesaj Yazar: 1kan
02-14-2014, 12:50 PM
Son Mesaj Yazar: Sofubike
08-11-2012, 11:22 PM
Son Mesaj Yazar: onur
08-16-2011, 04:00 PM

Hızlı Menü:


Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar): 1 Ziyaretçi