Yayınlamayın söyle şeyler, yine içimi dökesim geldi.
İlk önce size yıllar evvel edindiğim, okurkende "hadi ya, olur mu öyle şey?" dediğim bir kitaptan bahsedeceğim.
Eşik Altı Büyücüleri - Ahmet Şerif İzgören
İdefix
(Kitap bende hala mevcut, vermem ama incelemek isteyen olursa getirebilirim) ;)
Bu kitabı okuduktan sonra Subliminal Reklamın ne demek olduğunu daha iyi anlıyor, reklamlara ve filimlere daha farklı bir gözle bakmaya başlıyorsunuz.
Şöyle ki; Nedir bu Subliminal Reklam ?
Buna kısaca bilinçaltı reklam ve propaganda diyebiliriz. Bu ağırlıkla görsel olmakla birlikte, ses ve diğer reklam yollarıyla bilinçaltınıza gönderilmiş hedef reklam anlamına geliyor.
Bunu çok önceleri okuduğum bilimsel bir makaleyi özetleyerek anlatayım:
Bilirsiniz video filimlerinde bir sn.'de 30 ve üzeri fotoğraf geçer. Bunlarada frame olarak adlandırılır. Bir sinema salonunda yapılan bir deneyde bu frame'lerin arasına patlamış mısıra benzer gölgeler ve CocaCola temasını frame lerin arasına gözle görülmeyecek şekilde yerleştiriliyor. Sinema arasında bir önce ki seansa göre patlamış mısır ve cola satışlarının çok çok arttığı gözlemleniyor.
Bu deney bize gözün algılayamadığı temaların bilinçaltı için ne kadar önemli olduğunu anlatıyor. Reklam sektöründe bu bir çok alanda kullanılıyor.
Kaldı ki işin daha kötüsü ve ileri boyutları; bir ülkeye bir ulusa istediğiniz yönde fikir ve amaçlarınızı yönlendirmek amacıyla uzun vadede bunu kullanabilirsiniz. Ülkemizde Radyo ve TV yayncılarının neden Amerika kökenli (Fox gibi CNN gibi) olduğunu bir düşününüz.
Bunu Irak'ta Saddam Hüseyin'i gösterip, kanları göstermek, Kaddafiyi gösterip kolu bacağı kopmuş çocukları göstermekle örneklendirebiliriz. Yada Amerikan askerini gösterip, ağlayan anaları göstermek ve Başbakanımızın "Ölen Kahraman Amerikan askerlerine baş sağlığı diliyorum" söylemleride tamamen bunun bir parçasıdır.
Bizim ülkemizde bu nasıl veya ne için yapılır ?
Acun kimdir, ne yapmak istiyor ?
Acur Ilıcalı'nın Türk medyasında yükselişi ve tamamen reytinge dayalı programları neyi hedefliyor ?
Eminim bu soruların cevabını hepiniz biliyorsunuz.
Sevgiler,
Batuhan
